Esra Gülmen döneminin gerçek tanığı ve izleyicisi olarak, görsel kültürün şimdiki zamanına, geçmişle ilişkili bugüne dair, kendine ait kıldığı form ve yaratıcı dille güncel bir ikonografi oluşturuyor. Toplumsal kodların, insanlık hallerinin, iç sesimizin ve elbette iç görülerimizin, gündelik saplantılarımızın ‘gömülü kavramlarını’ kazıp açığa çıkartarak oyunsu, ironik bir pratik geliştiriyor. Güncel sanatın sıkça kullandığı ironi ve parodi gibi ideal olanı yerle bir etmeye yönelik jestleri, kimi zaman çizimin kimi zaman heykelin kimi zaman ise resmin sınırlarında, alanlar arasında dolaşıyor. Gülmen’in sanatsal ifade dili izleyiciye göz hizasından sesleniyor. Dolayısıyla ‘resimsel yücelik’ onun işlerinde hükmünü yitiriyor. Aslında işlerine, bağlamın öngördüğü şekilde aracılık eden metin, imge ya da form demokratik bir kullanım mantığıyla devreye giriyor. Onun bu tavrını kusursuz ve ideal olanın ötesinde ‘gerçeğe’ en yakın, modern insanın değişken duygu durumlarının en ham yansıması olarak değerlendirebiliriz. Gülmen, bilineni daha algılanır, imgeyi daha görsel, metni daha anlaşılır kılmanın yollarını ararken ‘büyük gösterinin’ dışındaki var olabilme durumlarını örnekliyor. Baskıcı biçimlere, anlamın fetişçiliğine, atıfların yüküne meydan okuyarak sanatın varlık nedenine ilişkin sorularımızı yeniden sorduruyor.
19.07.2024 - 19.08.2024
BİZE KATILIN Son haberler, etkinlikler ve özel fiyatlar